Ne Klasik Ne Divan

Hem Klasik Hem Divan

11 Mart 2020 tarihinde başlayan olaylar, ülkemiz için tam bir sabır ve teslimiyet imtihanıydı. Koronavirüs Türkiye’ye gelmiş ve buna bağlı olarak ilk ölüm gerçekleşmişti. Artık hiçbir şey olağan akışında ilerlemiyordu, dünyanın fişi çekilmişti adeta. “Evde kal!” sloganları her yerdeydi. Okullar, iş yerleri, alışveriş merkezleri, lokantalar… Topluca faaliyet gösterilen her yer kapatılmış, hastalığın yayılmasına engel olmak için bir dizi önlem alınmaya başlanmıştı. 21. yüzyılda yaşadığımız bu kaos ortamında, ilmî çalışmalar da üniversitelerden evlere taşınmıştı. Böylece evlerimiz; ilkokul, lise ve üniversite eğitimimizi ekrandan takip ettiğimiz eğitim kurumlarına dönüşmüştü. Hocalarımızı ekranlarımızda misafir etmeye başlamıştık. Bitmek bilmeyen pandemi günleri aylara; aylar ise yıllara devretmişti. Bir sene boyunca zaruri ihtiyaçlar dışında evlerimizden çıkamazken yeni yılda da kısıtlamalar devam edecekti.

Bizler, lisansüstü eğitimine devam eden öğrenciler olarak bu durumu nasıl lehimize çevirebileceğimizi düşünürken 15 Ocak 2021 tarihinde Klasik Divan Topluluğu adını verdiğimiz ufak bir öğrenci topluluğunu kurmaya karar verdik. 2021, Yûnus Emre ve Türkçe Yılı olarak ilan edilmesinin yanı sıra İstiklâl Marşı'mızın yazılışının da 100. yılı olarak önemli bir mahiyete sahipti. Bizler de “Yûnus’un nefesi ile çalışmalarımıza başlayalım.” dedik ve 15 Şubat 2021 tarihinde ilk çevrim içi sohbetimizi gerçekleştirdik. Ardından edebiyat ve şiire dair her türlü konuda mutat olarak hocalarımızla buluşmaya devam ettik. Yûnus Emre ile başladığımız 2021 yılını, Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklâl Marşı ile sonlandırdık.

Bu arada ufak çaplı ekibimiz de büyüdü ve Türkiye’nin birçok üniversitesinden lisansüstü eğitimine devam eden arkadaşlarımız ekibimize dâhil oldu. Birliği ve beraberliği, birbirimizden bu kadar uzak kaldığımız bir ortamda, bu denli hissedeceğimizi hiçbirimiz tahmin etmemiştik. Zira canlı kanlı olarak görmediğimiz birçok arkadaşımızla gönül bağı kurmuş âdeta aile olmuştuk. Neşet Usta’nın “Gönülden gönüle gider yol gizli gizli” sözünü çok daha iyi idrak etmiştik. 2021 yılını ardımızda bırakırken sohbetlerimizi ilgiyle takip eden, bizleri destekleyen birçok hocamız ve öğrenci arkadaşımızdan aldığımız dönütler, sıfırdan başladığımız ve tıpkı sabırla sulanmış bir fidanın kök salıp dallanması gibi büyüyen ekibimizi dağıtmamıza ve programlarımıza son vermemize engel oldu.

2022 ve 2023 yıllarında da aynı azim ve kararlılıkla çalışmalarımıza devam ettik. Aylık sohbetlerimizin yanı sıra çeşitli ders halkaları ve okumalar ile bilgimize bilgi kattık. Diksiyon ve intihal gibi atölyelerle akademik alanda gelişimimizi destekledik. 2024 yılının ilk aylarıyla birlikte dergimizi okuyucularımıza sunduk. Sekiz kişi olarak çıktığımız bu yolda şimdi otuz kişilik bir ekiple devam ediyoruz.

Bizler, bu yolda hep daha iyisi için çalışmaya gayret edeceğiz.

Vesselâm...